Tam bir macera tadındaki Avrupa Rüyası turumuz devam ediyor! İtanbul’dan yola çıkışımızın ardından tam 10 gün geçti bile. Ama hiç bitsin istemediğimiz bir tur oluyor. Otobüsle Avrupa turu nasıl olur acaba diye düşünüp, tereddüt etmiştim ama Avrupa Rüyası sayesinde artık dünyanın her yerine gidebilirim diye düşünüyorum. Bugün Fransa’nın ikinci durağı olan Lyon’u geziyoruz.
Açık söylemek gerekirse futbol maçları hariç bu şehrin ismini başka bir yerde duyduğumu hatırlamıyorum. O yüzden küçük bi Avrupa şehridir diye düşünmüştüm. Pek önem vermemiştim. Ama gelip de gözlerimle görünce çok sevdim. Evet küçük bir şehir ama size sundukları çok fazla!
Bellecour Meydanı
Burası Fransa’nın en büyük üçüncü meydanıymış. E o zaman tura burdan başlamak gerek diyorum ve giriyorum meydana. Yabancı dile pek hâkimiyetim yok ama Bellecour isminin önünde “belle” güzel demek sanırım. Bu meydan ise harika bir mekân! Amsterdam’da gördüğümüz “I Amsterdam” şeklinde bir yazı da burada var. Eğer şansınız varsa kimse yokken, “ONLYON” platformuna çıkıp fotoğraf çektirebilirsiniz.
Lyon Ulusal Opera Binası
Bu yapı 1993’te inşa edilmiş ve operadan modern dansa hatta bale gösterilerine bile ev sahipliği yapıyormuş. İnşaası uzun yıllar sürdüğü için Fransızlar biraz tepkili bu binaya karşı. İnşaatı sırasında hep bir aksilik çıkması, zmana geçtikçe yapımına daha çok para harcanması açısından insanlar hep eleştirmiş bu binayı. Fakat bugün şehrin yapılarından belki de en güzeli. Place de Comedie meydanında bulunuyor ve bu meydan da gece gündüz kıpır kıpır bir meydan. Çatısını camdan yaptırkları Opera Binasının etrafını da minik heykellerle süslemişler. Benim çok vaktim olmadığı için Lyon Opera ve Balesi’ni göremedim ama siz gelince vaktiniz olursa mutlaka izleyin. Tavsiyemdir!
Presqu’ilebr> Lyon da diğer Avrupa şehirleri gibi nehir üzerinde veya kenarında kurulmuş bir kent. Şehrin tam ortasından geçen Saone ve Rhone nehirlerinin ortasında kalan dar ada bölgesine ise Presqu’ile diyorlar. Şehrin en şık caddesi, en pahalı restoran ve mağazaları burada yer alıyor. Ada tam da Bellecour Meydanı ile Terreaux Meydanı arasıda kalıyor ve bu yüzden oldukça hareketli bir bölge.
Kukla Müzesi
Burada belki de görmeyi beklemeyeceğiniz ama çok tanıdık bir isme denk gelebilirsiniz. Karagöz! Bu müzede Karagöz’ün de içinde bulunduğu 2 bin kukladan oluşan bir koleksiyon var. Eski Lyon tarafında dolaşırken buraya da göz atmanızı öneririm.
Minyatür ve Sinema Müzesi
Lumiere Kardeşleri tanıyor musunuz? Peki size Dünyadaki ilk filmi çeken biraderler desem? Yine tanımadıysanız o zaman bu müzeye bi uğrayın. Onların çektiği o ilk filmi izlemek ve sergilenen ilk film hangarını görmek eminim ki sizler için de farklı bir deneyim olacaktır.
Baştan ön yargıyla geldiğim ama zamanla sevdiğim bu minik şehri arkamda bırakıp Avrupa Rüyası otobüsüyle başka yerlere, sevürene devam etmeye gidiyorum. Hani bazı yerler vardır; sevdiniz mi yoksa sevmediniz mi belli olmaz ya! İşte burası öyle bir yer benim için. Şimdilerde düşününce daha çok sevmeye başladım ama tekrar gider miyim bilmiyorum. Fakat siz yarın hemen Üsküdar’a Avrupa Rüyası ofisine gidin ve bu tura kayıt yaptırın!